(6042) no'lu fetvanın altıncı sorusu:
Soru 6: Sünen-i
Nesai
'de
Malik b. el-Huveyris'ten
şöyle bir rivayet gelmiştir:
O, Peygamberin (s.a.v.) rüku ettiği zaman, rükudan başını kaldırdığı zaman, secde ettiği zaman ve secdeden başını kaldırdığı zaman, ellerini kulakları hizasına kadar kaldırdığını görmüştür.
Bu rivayette bulunan ''secde ettiği zaman'' ifadesi hakkında ne dersiniz. Bu sağ eli sol üzerine koyduktan sonra mı, yoksa rükudan kalktığında olan sırf kalkış mıdır. Bu hadisin derecesi nedir? ve bununla amel edilir mi?. Böyle yapıldığında onunla nasıl amel edilir. Zira iki secde arasında elleri kaldırma hakkında rivayetler geldiği gibi bunu nehyeden rivayetler de mevcuttur. Bunların arası nasıl cem edilebilir ve bu konudaki hüküm nedir?
Cevap 6: Bazı âlimler bu hususta tercih yolunu seçmişler ve
Buhari
ile Müslim'in,
İbn
Ömer'den
(Bölümün numarası 6; Page No. 350) (r.anhuma) secde ederken ve kalkarken ellerin kaldırılmamasına dair rivayeti almışlardır. Bu konuda sika ravilere muhalefeti sebebi ile elleri kaldırma ile ilgili rivayeti şaz olarak kabul etmişlerdir. Diğer âlimler ise rivayetleri cem etme yoluna gitmişlerdir. Çünkü bu mümkün olup tercihe yol bırakmamaktadır. Cem, sabit olan şeyin tamamı ile amel etmeği gerektirmektedir. Tercihin iktizası da sabit olan bir şeyin bir kısmını reddetmeye götürür ki, o da aslın (delilin) hilafına olan bir durumdur. Şöyle beyan edelim: Resulullah (s.a.v.) secdeye giderken ve secdeden kalkarken bazen ellerini kaldırmış, bazen de terketmiştir. Herkes gördüğünü rivayet etmiştir. Yukarıda da aktardığım kural sebebi ile birincisi ile amel etmek evladır.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.