(949) no'lu fetvanın altıncı sorusu:
Soru 6: Elleri yana salıvermek veya birini diğerinin üzerine koymanın hükmünü öğrenmek istiyoruz?
Cevap 6: Daha önce Şeyh
Muhammed b. İbrahim Âlü'ş-Şeyh'e
(rahimehullah) buna benzer bir soru yöneltlmiş olduğu zikredilmişti. Bu cevap soruya cevap olarak yeterlidir diye düşünüyoruz. Verilen cevabın metni aynen şöyledir:Sünnet olan sağ eli sol el üzerine koymaktır. Buhari'nin,
Sahih'inde,
Sehl
b.
Sa'd'tan (r.a.)
rivayetine
göre o şöyle demiştir:
İnsanlara, bir kimsenin sağ elini sol kolunun üzerine koyması emrolunurdu.
Müslim'in
rivayetinde de şöyledir:
Sonra sağ elini sol elinin üzerine koydu. Sağ eli sol el üzerine koyma ile ilgili müteaddit tariklerden hadisler varid olmuştur. Bunlardan birisi
Tirmizî
ve İbn Mace'nin,
Kobaysa
Kobaysa b. Hulb'ten,
onun da babasından şeklindeki rivayetleridir. Tirmizi
bunu
tahric ettikten sonra Hasen hadis olduğunu söyler. İbn
Abdilber'in
et-Temhid ve el-İstizkar'ında
Ğutayf b. el-Haris'ten,
Darekutni'de
Huzeyfe
b.
Yeman'dan,
Darekutni'de
Ebu Derda'dan
ve
İbn
Ebi
Şeybe'den
merfu olarak, Ahmed
ve
ve Darakutni'de
(Bölümün numarası 6; Page No. 363) Cabir
'den,
Ebu
Davud'ta
Abdullah
b. Zübeyr'den,
Beyhaki'de
de
Aişe'den
rivayet
edilmiş sahih olduğunu söylemiştir. Ayrıca
Darakutnı
ve Beyhaki'de
Ebi Hureyre'den,
Ebu
Davud'ta
da
Hasan'dan mürsel olarak rivayet
edilmiştir. Yine onda
Tavus'tan
Mürsel olarak rivayet edilmiştir. Nesai
ve
İbn
Mace'de
İbn-i Mesud'tan rivayet edilmiş olup
İbni
Seyyidinnas da şöyle demiştir:
Ricali, sahih hadis ricalidir. Hafız ise
Fthu'l-Bari'de
isnadının Hasen olduğunu söylemiştir. Tirmizi
de
Camii'inde,
Kabise b. Hulb'un babasından rivayet ettiği hadisi naklettikten sonra
şöyle demiştir: Resulullah'ın (s.a.v.) ashabından ve tabiinden olan ilim ehli nazarında amel bu şekildedir. Onlar, kişinin sağ elini, sol eli üzerine koymasını kabul ediyorlardı. Onlardan bazısı göbeğin üst tarafına, bazısı da göbeğin altına konmasını uygun buluyordu. Bunların hepsi onlara göre mümkündü. Tirmizi
böyle söylemiştir.
Sünnet olanın, sağ eli sol el üzerine koymak olduğu kesinlik kazandıktan sonra, herhangi bir kimse ellerini yana salıvermiş şekilde namaz kılacak olsa namazı geçerlidir. Çünkü sağ eli sol el üzerine koymak namazın rükunlarından, şartlarından, vaciplerinden değildir. Sağ elini sol eli üzerine koyan bir kimsenin, ellerini yana salıvermiş kimseye uyması da sahihtir. Şeyhu'l-İslam
İbn Teymiye dedi ki:
(Mezhep tabileri fıkıh bildiğini iddia edenlerden bazılarının, mezhebe muhalif olup namaza eksiklik getirecek şekilde bir şeyi yapması veya terketmesi halinde o kimseye uymanın sahih olmadığını söyleyenlerin sözü, kendilerini
Rafiziler,
Mutezile
ve Hariciler ( Havaric) gibi
(Bölümün numarası 6; Page No. 364) sünnetten ayrılıp ayrılık ve bid'ata düşen ehl-i bid'a mezhebine sürüklemektedir.)Şöyle devam eder: (Böylece durum, bir kısım aşırı kimselerin namaza başlarken elleri kaldırmayı terkeden kimsenin arkasında, bir başkasının az su ile abdest alan kimse arkasında, bir diğerinin az olup affedilen derecede bir necaset ile namaz kılanın arkasında namaz kılmaması gibi sapkınlıklara sürüklenmesine sebep olmuştur. Öğrenci hocasının arkasında namaz kılmaz hale gelmiştir. Öyle ki
Ebu Bekir
Ömer'in
arkasında,
Ali
Osman'ın
arkasında,
Muhacirler
ile
Ensar
da
birbirleri arkasında namaz kılmadıkları iddia edilmiştir.) Şöyle devam eder: (Bunun her ne kadar insanların hatası olsa da dalalet ehlinin görüşlerinden olduğu müslümana gizli değildir.) Yine der ki: ( Fıkhın füruu hakkında namazı bozan veya bozmayan şeklindeki bir takım ihtilaflara rağmen sahabe ve tabiinden olan ümmetin selefi, birbirlerinin arkasında namaz kılmanın gerekliliği üzerinde ittifak etmişlerdir. İctihada dayalı tartışmalı bir takım meselelerden hareketle bir kısım insanların diğerlerinin arkasında namaz kılmalarından alıkoyan kimselerin bu yaptıkları, bid'at ve dalalet ehlinin yaptıkları şeyler kabilindendir.) Böylece amaç anlaşılmış oldu.Dolayısıyla kıyamdayken elleri yanlara salıvermiş bir şekilde namaz kılan kimse sünneti terketmiş olur. Fakat sünneti terketmek ise küfür değildir.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.