(Bölümün numarası 8; Page No. 221) (4734) no'lu fetvanın birinci sorusu:
Soru 1: Bir topluluk, tarımda çalışmak üzere
şehirden
ayrılıyorlar. Her sene orada, iki aydan az olmamak üzere dört aya kadar kalıyorlar. Çalışma süresinde cuma namazı kılmak için şehire dönmek onlara
zor
geliyor. Onlara cuma namazı farz mıdır, caiz midir yoksa çalışma yerinde onu kılmak caiz olmayıp, zor olsa da şehire
gitmeleri
gerekli midir, yoksa yolcu gibi cuma onlardan düşer mi? Çalışma mahallinde kaldıkları güne göre cuma kendilerinden düşen süre ne kadardır?
Cevap 1: Çalıştıkları ziraat bölgelerinde yerli cemaat var ise, o yerlilere tabi olarak onlara da cuma namazı farzdır. Onların, yerlilerle beraber cumayı kılmaları ve cuma namazı kılma imkanı olan diğerleriyle beraber onu kılmaları gerekir. Zira onun farziyeti ve ona koşmanın farziyetiyle ilgili deliller geneldir.Bu ziraat alanlarında çalışanlar, köylerinden yahut ziraat alanı çevresindeki başka bir köyden cuma ezanını duyuyorlarsa, müslüman cemaatle birlikte onu kılmak üzere gitmeleri gerekir. Zira Allah Te'âlâ genel olarak şöyle buyurmuştur:
Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun
Bu ziraat alanlarında yerli halk yok ise ve ziraat alanlarının çevresindeki köylerden cuma ezanını duymuyorlar ise, kendilerine cuma farz değildir ve cemâatle öğleyi eda ederler. (Bölümün numarası 8; Page No. 222) Muhakkak ki Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde
Medine çevresinde
kabileler ve ziraat alanları vardı, orada yaşayanlara cuma namazına gelmelerini emretmemiştir, eğer olsaydı nakledilirdi. Bu, meşakkatten dolayı bu gibilere onun farz olmadığına delalet etmektedir.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.