(Bölümün numarası 8; Page No. 179)
Cumanın ve bayram günü Cuma namazının hükmü.
(2140) no'lu fetva:
Soru: Feyd köyü ahalisinden bir cemaat bize
geldi.
Medine İslam Üniversitesinde hoca olan bir adamın kendilerine
geldiğini
ve cuma günü kendilerine vaaz ettiğini ve bazı fetvalar verdiğini söylediler: İster imam olsun isterse me'mum olsun, cuma günü bayram namazında bulunan kimseden cuma namazının düşmesi gibi. Yine evlerinde de olsalar kadınlara cuma namazının farz olması gibi. Yine bedevilere de cuma namazının farz olması ve cumanın, bir adam ve hanımına farz olması, yani o ve eşi tek başlarına cuma namazını beraber kılarlar gibi. Yukarıda adı geçenler, bu konuyu size arz etmemizi ve doğru olanın kendilerine bildirilmesini istediler. Sorumluluktan kurtulmak için doğru olanın bize yazılmasını rica ediyoruz.
Cevap: Birinci olarak: Cuma gününde bayram birleşirse, imam hariç bayram namazını kılanların cumaya katılmaları gerekmez. Onunla birlikte cumayı kılacak cemaat oluşmazsa, ancak o zaman imamdan cuma düşer.Bu görüşte olanlar,
Şa'bi,
Nehai
ve Evzai'dir.
Bu,
Ömer,
Osman,
Ali,
Said,
İbn Ömer,
İbn Abbas,
İbn Zübeyr
ve ilim ehlinden onlara uyanların mezhebidir. Bu konudaki dayanak,
İyas b. Ebi Ramle eş-Şami'nin rivayet ettiği hadistir ki,
o şöyle demiştir:
Muaviye b. Ebi Süfyan'ın, Zeyd b. Erkam'a şöyle sorduğuna şahit oldum: Resûlüllah'la (s.a.v.) beraber iki bayramın bir günde birleştiğine şahit oldun mu? O: "evet" dedi. "Nasıl yaptı?" diye sorunca şöyle dedi: Hz. Peygamber, bayramı kıldı, sonra cuma namazı hakkında ruhsat verdi. Sonra:
"Kim
kılmak
isterse
kılsın" buyurdu.
(Bölümün numarası 8; Page No. 180)
Hadisi
Ebu Davud
ve İmam
Ahmed rivayet etmişlerdir.
Onun lafzı şöyledir:
Kim her ikisini de toplamak (kılmak) isterse kılsın.
Ebu
Hureyre'nin
Resûlüllah'tan (s.a.v.) rivayet ettiği hadiste şöyle buyurmuştur:
Bu gününüzde iki bayram birleşmiştir. Bayram namazını kılan kimse cumayı kılmayabilir. Biz cumayı kılacağız.
Hadisi
İbn Mace rivayet etmiştir.
Cuma namazı kendisinden düşen kimse, öğleyi kılar.İkinci olarak: Cuma, erkekler hakkında meşru kılınmıştır ve evlerinde kadınlar için meşru kılındığına delalet eden bir delil bilmiyoruz. Evet, kadın imamla birlikte cuma namazını kılarsa, ona kafidir ve onunla kesin sorumlu olmaz. İbn
Kudame şöyle demiştir:
"Kadına cumanın farz olmadığında ihtilaf yoktur." İbn
Münzir de şöyle demiştir:
"Kendisinden ders aldığımız her ilim ehli, kadınlara cumanın farz olmadığında icma etmişlerdir." Çünkü kadın, erkeklerin toplanma yerlerinde bulunma durumunda olanlardan değildir. Bundan dolayı, cuma ona farz değildir. (Bölümün numarası 8; Page No. 181) Üçüncü olarak: Bedevilere cumanın farz olduğu sözüne gelince, şeriatta onun bir aslı yoktur. Bedeviler, Peygamber'in (s.a.v.) döneminde Mekke, Medine'nin etrafında
ve Arap Yarımadasının
diğer
yerlerinde
idiler.
Onlara cuma namazını emrettiğine dair Peygamber'den (s.a.v.) bir rivayet yoktur. Ancak onlar, öğle namazını kılıyorlardı. Çünkü bedevinin tabiatı, otlak ve su talebiyle yer yüzünde dolaşmak ve ayrılmaktır. Allah Te'âlâ, merhametinden dolayı onlara cumayı farz kılmamıştır. Çünkü onlar, yolculara benzemektedirler yolcuya ise cuma farz değildir. Peygamber (s.a.v.) sayılamayacak kadar çok yolculuğa çıkmıştır, ancak bu seferlerinden hiç birinde cumayı kıldığına dair Ondan (s.a.v.) bir şey bilinmemektedir. Onun (s.a.v.) Vedâ haccında cuma günü öğle olarak kıldığı ve cuma olarak kılmadığı sabittir. Bu, müslümanların cem-i ğafir olarak toplandıkları Arefe gününde idi. Böylece, yolculara ve onların benzeri bedevilere cumanın farz kılınmadığı anlaşılmıştır.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.