(1701) n'lu fetva:
Soru
: Meryem binti Muhammed Şamili geride kocası, babası, erkek ve kız kardeşlerini bırakarak vefat etti. Kendisinden önce vefat eden bir de kız dünyaya getirmişti. Geride miras olarak bir miktar para bıraktı. Varisleri her birine ne kadar pay düştüğünü bilmek istiyorlar. Bu bir. İkincisi, vefat eden bu hanımefendi farz haccı yerine getirmemişti. Varislerinden bazısı miras payları dağıtılmadan önce onun adına haccetmesi için birinin görevlendirilmesini isterlerken, diğer bazısı konuyla ilgili fetva sorup dini hükmün ne olduğu bilmeden buna karşı çıkmaktadırlar. Bu konudaki dini hükmü açıklamanızı bekliyoruz.
Cevap : Mesele anlatıldığı gibiyse, ölen hanım efendi şayet hayatta iken hac farizasını yerine getirme imkan ve kudretine sahip idiyse, geride bıraktığı terekesinden, onun adına hac ve umre yapacak kişiye masraflarına yetecek kadar bir ödeme yapılmalıdır. Fakat fakir idiyse, ona ne hac ne de umre gerekir. Hac ve umre masrafları çıkarıldıktan sonra geriye kalan terekesinden, varsa borcu ödenir. Sonra vasiyet etmişse, dinen geçerli vasiyeti yerine getirilir. Bütün bunlar çıkarıldıktan sonra geriye kalan para iki kişi arasında pay edilir. Yarısı kocasına, kalanı da babasına verilir. Kardeşlerine hiçbir şey düşmez. Çünkü baba onları mirastan mahrum eder. Kendisinden önce vefat eden kızı da annesine varis olamaz. Çünkü murisin vefatı sırasında varisin hayatta olması miras payı almanın şartlarındandır. Burada bu şart gerçekleşmemiştir. Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.