(19637) no'lu fetvanın onuncu ve onbirinci soruları:
Soru 10-11: Müzayedeli satımın olduğu yerlerde bazen çalınmış mallar geliyor. Bunu, satan kişinin eşya ile alakalı bilgisi olmaması, eşyanın içerisinde neler olduğunda habersiz olması, nasıl çalıştığını bilmemesi, sattığı eşyanın değerini ve nereden aldığını bilmemesi gibi durumlardan anlıyoruz. Bu tür eşyaların satılmasının hükmü nedir?Kalabalığın fazla olduğu cuma ve perşembe günleri müzayedenin yapıldığı yerde izdihamdan dolayı kayıp ve çalma olayları çok yaşanıyor. İnsanlar bu durumlarla ilgili yetkililere bilgi verme konusunda duyarlı değiller. Bu durumda kişinin bu gibi vak'alarda yetkililere bildirmesi günah mıdır, yoksa sevap mıdır? Bize fetva verin, Allah sizi hayırla mükafatlandırsın.
Cevap 10-11: İnsan satışa çıkarılan malın çalıntı olduğundan veya kişi gayri meşru olarak sahip olduğu malı sattığından veya sattığı malda vekil olmadığında emin ise bu malı satın alması haramdır. Çünkü burada düşmanlıkta ve haramda yardımlaşma söz konusudur. Yine günahı onaylama ve bu günahı işleyen kişiye ortaklık söz konusudur. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur:
İyilik ve takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın.
Bundan dolayı bu durumu gören kişi çalınmış veya gasp edilmiş malı satan kişiye iyilikle ve güzellikle nasihat etmesi gerekiyor. Eğer yine günah işlemeye devam ederse uygun bir şekilde cezalandırılması için konu ile yetkili kişilere bildirmesi gerekir. Bu sayede mal asıl sahibine verilir ve iyilikte ve takvada yardımlaşma gerçekleşmiş olur. Nitekim konu ile ilgili Enes'ten Hz. Peygamber'in (s.a.v.) şöyle dediği nakledilmiştir:
(Bölümün numarası 13; Page No. 83) Din kardeşin zalim de mazlum da olsa ona yardım et. Dediler ki: Ya Resûlellah, mazlumsa ona yardım ederiz, zalimse nasıl yardım ederiz? Buyurdu ki: Onun elinden tutarsın.
Bu hadisi Buharî ve Müslîm nakletmiştir:
Bkz. Fethü'l-bari, 5. cilt. 98. sayfasında aynı rivayeti İmam Ahmed de Müsned'de nakletmiştir.
Bir adam dedi ki: Ya Resûlellah, mazlumsa ona yardım ederim, zalimse nasıl ona nasıl yardım ederim? Buyurdu ki: Onu zulümden alıkoyarsın, bu ona yardımdır.
Bundan dolayı, eğer bu konuda resmi yetkili yoksa elinden geldiğince, zalimi zulmünden ve yaptığı düşmalıktan caydırmak ve mazluma hakkını vermek için yardım etmek farz-ı kifayedir. Bundan dolayı sevap işleyecektir.
Başarı Allah’tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.