(2225) no'lu fetva:
Soru : Zengin bir babanın dört eşinden olma erkek ve kız çocukları vardır. Baba servetini sadece erkek çocukları arasında bölüştürmek istiyor. Bununla beraber sağlık durumu, bundan sonra da çocuğu olmaya müsaittir. Bu babanın oğlu soruyor: Malın bölüştürülmesinden sonra dünyaya gelecek çocukların hali ne olacak? Babanın çocuklarından herhangi birini mirastan mahrum etme hakkı var mıdır? Ya da çocukları arasında ayırım yapıp birine verirken diğerini ihmal etmesi caiz midir? Büyük çocuklarının onayıyla ve küçük çocuklarının velisi sıfatıyla çocuklarından birine sadaka verebilir mi? Veya bağış ya da satış yapabilir mi? Ayrıca, dört eşi bulunan baba bunlardan üçüyle birlikte yaşamaktadır. Dördüncüsü fetva soranın annesi olup kendi çocuklarıyla birlikte kalmaktadır. Geçimini çocukları karşılamaktadırlar. Babasından razı olmadığı gibi onunla bir arada yaşamak da istemiyor. Oğlu babasını affettirmeye çalıştıysa da annesini ikna edemedi. Şimdi soruyor: Babası diğer eşlerinin hayatın gereklerine dair isteklerini yerine getirirken, kendisini annesine affettirmek için gayret etmemesi caiz midir?
Cevap : Kız çocuklarını ayırıp sadece erkek çocukları arasında miras bölüştürme konusunda şunu söyleyebilriz: Hoşgörü dini İslam şeriatı, erkek veya kız olsun bütün çocuklar arasında adaletin sağlanmasını emretmiştir. Sahihayn'de Nu'man b. Beşir'den (r.a.) nakledildiğine göre
Babası ona bir köle bağışlar. Sonra buna Peygamber'i (s.a.v.) şahit tutmak için yanına gider. Hz. Peygamber (s.a.v.): "Her çocuğuna bunun aynısını verdin mi?" diye sorar. O da: "Hayır" deyince Hz. Peygamber (s.a.v.): "Allah'tan korkun ve çocuklarınız arasında âdil olun" buyurur.
Yine kendisinden nakledilen bir hadiste Allah Resûlü (s.a.v.):
Ben bir zulme şahitlik etmem.
buyurur. Eğer baban malını ya da bir kısmını çocukları arasında bölüştürmek istiyorsa, bunu erkek ve kız çocukları arasında şeriattaki miras paylarına uygun olarak taksim etmelidir. Yani erkeğe, iki kadın payı kadar pay vermelidir. Eğer eşi hamile değilse bundan sonra kendisinden doğacak çocukların durumu dikkate alınmaz. Hamile ise miras bölüştürme işini çocuk dünyaya gelinceye kadar ertelemelidir. Kimseye Allah'ın kitabında belirtilenden daha fazlasını vermesi caiz değildir:
...kadının payının iki misli (miras vermenizi) ...
Bunu, ne sadaka ne bağış ve ne de gerçek değerinin altında bir satış adıyla yapabilir. Böyle bir şeyi ancak reşit olmuş diğer hak sahiplerinin onayıyla yapabilir. Onay verenlerin rızası sadece kendi hakları için geçerlidir. Kendisi de bu konuda erkek ya da kız olsun küçük çocukları adına tasarrufta bulunma hakkına sahip değildir. Annenin baban üzerindeki hakkına ilişkin soruna gelince, bu sorunun cevabı biraz ayrıntılı olacaktır. Eğer annen haksız olarak babana karşı gelmişse, baban üzerinde hiçbir hakkı yoktur. İsyanından vazgeçip güzellikle isteklerini yerine getirinceye kadar kocası üzerinde ne kıyafet ne de başka bir hakkı söz konusu olabilir. Böyle değil de haklarını yerine getirmediği için babana itaatten uzaklaşmışsa, bu, mahkemelerin bakacağı bir dava konusudur. Bununla beraber aralarında sulh yapılıp barıştırılabilirler. Akrabalar ya da komşulardan annenle babanı barıştıracak saygın ve değerli kimseler varsa, böyle bir şey daha münasip olur. Sulh daha hayırlıdır. (Bölümün numarası 16; Page No. 198) Allah herkesi islah eylesin.Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesinin ve sahabesine salât ve selam etsin.