Soru 3: Bohra âlimlerinin
lideri,
kendisine tabi olanların yerine ruh ve imana-dini akideye- sahip olduğunu iddia etmektedir.
Cevap 3: Bohra âlimlerinin
lideri
böyle bir iddiada bulunuyorsa bu iddiası batıldır. Bu hususta, ruha ve imana sahip olma iddiasıyla eğer ruhları ve kalbleri idare yetkisinin kendi elinde olduğunu, dilediği gibi kullanabildiği, dilediği gibi imana erdirebileceğini veya doğru yoldan saptırabileceğini kastediyorsa, bu tasarruf yetkisi Allah'tan bakasına ait değildir. Çünkü Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurur:
Allah kimi doğru yola iletmek isterse onun kalbini İslâm'a açar; kimi de saptırmak isterse göğe çıkıyormuş gibi kalbini iyice daraltır. Allah inanmayanların üstüne işte böyle murdarlık verir.
ayeti kerimede,
Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın.
ve bu ayetlerin dışında kalplerin hidayete ve sapıklığa yönlendirilmesi yetkisinin Allah'tan başka kimseye ait olmadığına delalet eden diğer ayetler de vardır. Bu konuda Peygamber (s.a.v.) de şöyle buyurmaktadır:
Kulların kalpleri, Rahmanın parmaklarından iki parmağı arasındadır, dilediği gibi evirip çevirir.
(Bölümün numarası 2; Page No. 386) Peygamber (s.a.v.) korktuğu zamanlarda Rabbine şöyle dua ederdi:
Ey kalpleri evirip çeviren (Allahım) Kalbimi dinin üzre sabit kıl!
Yok eğer cemaatının yerine ruhlara ve imanlara sahip olmaktan kastı, kendisinin imanının cemaatına da yeteceği, cemaatının da bundan dolayı sevap ve ecir alacaklarını, kötülük yapıp, günah işleseler bile azaptan kurtulacaklarını kastediyorsa bu düşünce, Kur'ân'da Allah'ın şu ayeti,
Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir.
şu ayeti:
Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir.
şu ayeti
Her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir;(38)Ancak sağdakiler başka.(39)Onlar cennetler içindedirler...(uzaktan uzağa) sorarlar.(40)Günahkârlara:(41)Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?
Ayetleri oku. Ve şu ayeti
kim bir kötülük yaparsa onun cezasını görür ve kendisi için Allah'tan başka dost da, yardımcı da bulamaz.(123)Erkek olsun, kadın olsun, her kim de mümin olarak iyi işler yaparsa, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.
şu ayeti
Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.
şu ayeti
Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için (başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabası da olsa, onun yükünden bir şey yüklenmez.
(Bölümün numarası 2; Page No. 387) ile çelişmekterdir.Bu ayetlerin dışında her insanın hayır olsun şer olsun kendi ameline göre karşılık göreceğine delalet eden ayetler vardır. Bir hadiste sabit olduğuna göre Peygamber (s.a.v.) :
Kendisine
(Önce) en yakın akrabanı uyar.
ayeti inince kalktı ve şöyle buyurdu:
"Ey Kureyş topluluğu! (bu veya benzeri bir hitap kullandı) kendinizi Allah'tan satın alın (Allah'ın azabından koruyun)
yoksa ben Allah'ın azabından hiçbir şeyi sizden men edemem.
Ey Abdülmuttalip oğlu Abbas, senden de Allah'ın
azabından hiçbir şeyi men edemem.
Ey Peygamberin halası Safiyye,
Allah'ın azabından kurtarmak için sana hiçbir yararım olmaz.
Ey Muhammed (s.a.v.)'in kızı Fâtıma, malımdan ne dilersen iste vereyim, fakat Allah'ın
azabından hiçbir şeyi senden men edemem".