Bir kadın bir miktar mal bağışta bulunup onu kendisine sadaka-i cariye yapmak istiyor.. ne yapabilir?

(12213) no'lu fetva: Soru: Bir kadın bir miktar mal bağışta bulunup onu kendisine sadaka-i cariye yapmak istiyor. Buradan gelecek olan sevap hayatında ve ölümünden sonra da onun hanesine yazılacaktır. Burada Sadak-i cariyeden kastedilen nedir? Benim bundan nasıl menfaatim olur. İslami bir bankaya bir miktar para koyup bunun geliri ile kanser hastaları ihtiyaçlarını giderse bu durumda sadaka-i cariye olur mu? Bununla birlikte bu meblağı kendi adıma bankaya koyup daha sonradan varislerim bu parayı çekip kullanabilirler mi? Yine bu meblağ bir başhekim adına bankaya yatırılıp hastahane masrafları için kullanılabilir mi? Veya herhangi birinin adına yatırıp o kişi herhangi bir yerde o parayı hayır amaçlı kullanabilir mi? Bu para ile bir diyaliz makinesi alıp hastaneye bağışladığım takdirde bu sadaka-i cariye olur mu? Bununla birlikte bu cihazın ömrü bittiği anda sadaka-i cariye kesilir mi? Zat-ı âilerinizden bu sorularımı cevaplamınızı istiyorum. (Bölümün numarası 16; Page No. 149)


(Bölümün numarası 16; Page No. 150) Cevap: Söz konusu kadının menkul veya gayri menkul olarak sadaka-i cariye amacı ile vakfetmiş olduğu mal, devam ettiği sürece sürekli olarak onun hanesine sevap yazılabilir. Bu maldan gelen menfaati akrabalarına veya herhangi bir fakire bağışlayabilir. Nitekim Abdullah b. Ömer'den şöyle rivayet nakledilmiştir. Ömer Hayber’de bir arazi elde etti. Arkasından bu arazi hakkındaki görüşünü almak için Hz. Peygamber(s.a.v.)’e geldi: “- Yâ Resûlellah! Hayber’de öyle güzel bir arazi elde ettim ki ondan daha güzel bir mal şimdiye dek elime geçmemişti. Bana onu ne yapmamı emredersin?” dedi. Hz. Peygamber (s.a.v.): “- İstersen aslını vakfeder, ürününü tasadduk edersin” buyurdu. Ömer de onu satılmaz, satın alınmaz, miras olmaz ve bağışlanmaz diye vakfetti. Geliri fakirlere, akrabaya, kölelikten kurtulmak isteyenlere, Allah yolunda savaşanlara, yolda kalmışlara, konuklara harcanmak üzere tasadduk (vakf) etti. Ona bakan/ mütevelli, onu kendisine mal etmemek şartıyla, ondan iyilikle yiyebilir, bir dostuna da yedirebilirdi.” Bu rivayet muttefakun aleyhdir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve shabesine salât ve selam etsin.


Tags: