(Bölümün numarası 1; Page No. 70) ( 18996 ) Numaralı fetva:
Soru
: Taif'in güneyinde bir kabileyiz. Yaklaşık 200 kişiyiz. Ramazan ayında fakirlere dağıtılan bir buzağı kesmekteyiz. Artan ise kabileye eşit olarak dağıtılmaktadır. Kabilenin erkeklerine parasını eşit olarak veriyoruz. Kabile büyüklerine sorduğumuz zaman, bunun elli yıl öncesine ait bir ahit olduğunu söylemekteler. O dönemde kabilenin lideri kahine gidiyor, Kahin ona ramazan ayında bir buzağı kesmesini söylüyor. Kabile ahalisi haksız yere bir adamı öldürmüşlerdi. Onlardan sadece dokuz kişiyi geçmeyecek kadar insan kaldı. Bu sadaka da ona kefaret olarak görülmektedir. O tarihten itibaren bu durum devam ede gelmiştir. Biz Allah için kesiyoruz ama bizleri aydınlatın. Bundan başka kastımız yok.
Cevap : Buna devam etmeyin. Terk edin ve tövbe edin. Çünkü bu cahiliye ameli ve kahinin hükmüdür. Kahine gitmek ve dediğini tasdik etmek caiz değildir. Çünkü Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
Kim kahine gider ve onun dediklerine inanırsa Muhammed (s.a.v.)'e indirilene küfretmiş (inanmamış) olur.”
(Bölümün numarası 1; Page No. 71) Bilerek ve düşmanca adam öldürmenin cezası kısastır. Öldürülenin akrabaları diyete veya hiçbir şey talep etmemeye razı olsalar müstesna. Eğer öldürme fiili hata ile olduysa, öldürenin ahalisi diyet öderler. Maktulun akrabaları bunu affedebilir. Bununla beraber kefaret te gerekir. O da, mü'min bir köle azat etmektir. Eğer bulamazsa art arda iki ay oruç tutar. Bu, haksız yere adam öldürmenin şeriattaki hükmüdür. Başvurulacak yer şer'i mahkemelerdir. Bu anlattığınız şey cahiliye hükmüdür bunu terk etmek gerekir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.