Bid'atları inkar etmenin keyfiyeti.
(4250) no'lu fetvadan:
Soru 8: "Bid'at ve sünnetler hakkında konuşmaktan kaçınmak gerekir" diyenler var. Çünkü öğretmen bu konuda konuştuğu zaman insanlarla problemler yaşıyor. Zira onlarlardan çoğu dinde bir şeyler uyduruyorlar va sünnetleri bilmiyorlar. İkinci olarak, onlarla çatışmaya giriyor ve onların arzularına uymaması itibariyle insanların bu dersleri kabul etmemesinden dolayı fitne meydana geliyor. Akideyi bidatlardan temizleyene fitneci mi denir, yoksa Allah'ın emrine muhalif olan mı fitneye sebep olmuştur?.
Cevap 8: Davetçinin, emrettiği ve nehyettiği şey hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Emrettiği ve nehyettiği şey hakkında hikmetli olması gerekir. Maslahatlar arasında muvazeneyi sağlaması ve racih olanı mercuh olanın önüne geçirmesi, mefsedetlere bakması ve büyüğünü defetmek için hafifini tercih etmesi gerekir. Mesâlıh ve mefâsid çelişir ve mesâlıh tercih edilirse onu alması, mefâsid tercih edilirse onu terketmesi gerekir. Bundan dolayı sünnete ittiba etmesi ve onu açıklaması, bidatı reddesmesi ve insanlara onu açıklaması gerekir. Fakat bunu hikmetle, güzel öğütle ve en güzel mücadeleyle yapmalıdır. Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:
(Resûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et!
Bununla ona fitneci denilmez.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.