Belirli günlerde belirli bir zikrin okunması

(Bölümün numarası 2; Page No. 530) (7515) no'lu fetva: Soru: Pakistan'da kendilerine selefi denilen kardeşlerimiz var. Fakat onlar, perşembe günü ikindi namazından sonra sürekli olarak zikir meclisleri ikame ediyorlar ve buna devam ediyorlar. Bu vaktin uygun vakit ve bilakis zikir için en münasip vakit olduğunu düşünüyorlar. Zikir şekline gelince, onlardan biri önlerine oturuyor, yüksek sesle "Allah" demeye başlıyor. Etrafında halkada bulunan insanlar ondan sonra alçak bir sesle "Allah, Allah" diyorlar. Sonra önlerindeki bunu değiştirip "sübhanellah" diyor ve onlar da arkasından devam ediyorlar. Sonra "el-hamdü lillah" kelimesine değiştiriyor ve böylece devam ediyor. Bu kardeşler bunu nefislerinin tezkiyesi için yaptıklarını düşünüyorlar ve zikir halkası oluşturmakla ilgili bazı hadisleri delil getiriyorlar. Onlar hakkında hüküm nedir?


Cevap: Her Perşembe günü sürekli olarak ikindiden sonra zikir meclislerine devam etmeleri, onlardan birinin önlerine oturup yüksek sesle "Allah" kelimesini söylemesi ve diğerlerinin de alçak bir sesle ona uymaları, sonra "sübhanellah" kelimesine geçmesi ve ona tabi olmaları, sonra "el-hamdü lillah" kelimesine geçmesi ve ona uymaları gibi, durumları zikredildiği şekilde ise, onlar selefi değillerdir. Bu amelde onlar Ehlü's-Sünnet ve'l-Cemâ'adan (Bölümün numarası 2; Page No. 531) değillerdir. Bilakis onlar bid'atcıdırlar. Bu şekliyle yapılan bu amel, Hz Peygamber'den (s.a.v.) ve sahabelerden (r.a.) sabit olmamıştır. Hz.Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Kim bizim dinimizde olmayan bir şeyi ortaya çıkarırsa, o merduttur, makbul değildir. (Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.) Zikir halkası ve bunun için toplanmaya dair hadislere gelince bundan murat, ilim meclisleridir.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.


Tags: