Bazı tavukları üst üste koyup öldürme ve daha canlıyken gıda olsun diye kıymak, parcalamak

(19689) Numaralı fetvanın birinci sorusu: Soru 1 : Harc'ın Zirai Projesinde aşağıdaki şeyler ortaya çıktı, yumurtlama zamanları biten tavuklar toplanıp bir sandığa 2500 ile 3000 arasında konuluyor, bir biri üzerine yüklenilirler, (Bölümün numarası 26; Page No. 179)  onlardan çoğu bu durumdan dolayı ölüyor, bazısı bazısını sıkıştırdığı için, kıyma makinesine gelince diğer hayattaki tavuklarda ölür, daha sonra kıydırılırlar, daha sonra preslenme suretiyle kanları ve kıyılmış etleri çıkar, baklagillerle pirinçle ve kalsiyumla karıştırılır, tavuklar iyi yumurta yapmaları için yem yapılır. Bu durum yaklaşık 14 ay devam ediyor. Bu tesisler mezbahaneler den arta kalanları satın alıyor. Paça kemiği,baş ve bağırsak gibi, ondan istifade için yem gibi kıyılıyor. Bu fabrika bu yiyecekleri başka tesislere deiğimiz şekilde gönderiyor. Soru: Bunu yapmak caiz mi, bu durumu bilen kişi bu fabrikada şalışabilir mi, ne yapması gerekir? Bu tavukları veya yumurtalarını yemek caiz mi, bunlarla beslenebilir mi?


1 : Soruda anlatıldığına göre tavukların canlarının bu şekilde yok etmek meşru değil, bu dinde haramdır, bide bunu yapmakta hayvana eziyet vardır. Pak temiz olan şeriat hayvanlara karşı yumuşak olmayı emretmiştir. Şeriaat'a göre kesildiğinde dahi eziyeti yasaklamıştır. İmam Müslim bu hadisi Sahih'inde, Şeddad b. Evs (r.a)' in Resülülah'ın şöyle söylediğini söyledi: Allah, herşeye karşı ihsanı kabul etmiştir: öyle ise öldürürken (ölümü hak etmiş kimseleri) ihsan tutkusu ile öldürün! (Bir hayvanı) boğazlarken ihsan hissi ile boğazlayın, (yani) bıçak iyi bilensin ve kesilecek hayvan rahat ettirilsin! Tavuğun canını bu şekilde ortadan kaldırma, diğer canlı tavuklar için yem yapılması haram bir fiildir. Eğer bu günahından tövbe etmezse, bunu yapan kişi günahkardır ve Allah'ın azabına mustahaktır. Nasıl ki kendisine verilen emanette hiyanet ettiği gibi, Allah'ın gözetilmesini istediği şeyde kandırdığı gibi, bu konuda şiddetli bir tehtit gelmiştir. Hasan el-Basri Allah onu rahmet eylesin rivayet ettği bir hadiste, Ubeydullah b. Ziyad b. Ma'kil bin Yesar öldüğü hastalıkta, Ma'kil Resülüllah (s.a.v) 'tan işittiğim (Bölümün numarası 26; Page No. 180)  bir hadisi söyleyeceğim dedi, Peygamberimiz (s.a.v) : Allah, bir kulu bir halka idareci kılar da o kişi nasihatlarıyla halkı muhafaza etmezse, cennetin kokusunu alamaz. buyudmuştur. Üzerinde ittifak edilmiştir. Bu söz Buhari 'ye aittir, Ahmed Müsnedinde ki bir Müsnedinde sözü (c.1 s.25) Rasulullah ( s.a.v. ) şöyle dedi: Allah bir halkın başına getirip de, öldüğü gün halkını al­datmış olarak ölen hiç bir kul yoktur ki, Allah ona cenneti kesinlikle haram etme­sin. İslami usullere göre canı çıkmamış olan bu hayvan ölüdür, ve necistir, eti yenilmez, ondan hiçbir şekilde faydalanılmaz. Canlı tavuklar için veya diğer hayvanlariçin yem yapılmaz. Ona helal et karışmışsa bile, buna göre eti bundan gelişen tavukların ve hayvanların etinden ve yumurtasından yemek caiz değildir. Çünkü necis bir şeyden olan veya çoğunluğu necis olan bir şey necistir. Söylediğimize binaen: Bu işlemin yapıldığı fabrikada çalışmak haramdır. Çünkü bunlar bu tavukların ruhlarının bu şekilde çıkmasın sebep oluyorlar. yada burada çalışan kişiler ölü etlerini bakla ve başka şeylerle karıştırdıktan sonra canlı hayvanlara yem olarak veriyorlar. Burada çalışıpta bu durumun böyle olduğunu bilen kişi; fabrikanın yöneticilerine, dinin hükmünü yumuşak ve güzel bir şekilde söylemesi gerekir. Belki bu sayede tövbe ederler. Eğer vazgeçmezlerse onlara günahta ortak olmamak ve zimmetin temize çıkarmak için bu durumu onların çalışma sertifikasını alması için bu (Bölümün numarası 26; Page No. 181)  işle ilgili olan üst makamlara olayı intikal ettirsin. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.



Tags: