(Bölümün numarası 13; Page No. 393) (1803) Numaralı fetva:
Soru:
Birçok müslüman ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra artan miktarı bankaya tasarruf hesaplarına yatırıyor. Sene sonunda ise yatırdıkları bu paranın arttığını, bankanın bu parayı katladığını görüyorlar. Bankanın hesaptaki paraya eklediği miktar zaman geçmesi sonucunda ana paraya eklenen faiz oranından ibarettir. Şüphesiz ki bu işlem yasaklanmıştır. Bu şekilde helal olan paradan eser kalmamıştır. Buradaki sorun şudur: Biliyoruz ki bir çok Amerikalı veya yabancı öğrencilerden fakir müslüman vardır. Onların içinde şiddetle yardıma ve kendilerine uzanacak iyilik ve yardım eline ihtiyacı olanlar bulunmaktadır. Fakat paralarını bankaya yatırmak yerine farklı şekilde kullanmaları daha doğru değil midir? Ki bankalar hakkında şöyle söylenir: "Onlar, müslümanların düşmanlarının mülkiyetindedir." Helal paradan sadaka vermek yerine bu şekilde biriken paradan tasadduk edilmez. Aksine bu hata üzerine hatadır.
Cevap: Ubade
b. es-Sâmit
(r.a.), Peygamber (s.a.v)'in:
Altın altınla, gümüş gümüşle, buğday buğdayla, arpa arpayla, hurma hurmayla ve tuz tuzla misli misline, eşit ve peşin şekilde değiştirilir. Bu sınıflar farklı olursa, peşin olmak şartıyla dilediğiniz gibi satınız.
buyurduğunu rivayet etmiştir. Yine Buhari
ve
Müslim
sahihlerinde,
Ebu
Said el-Hudri
(r.a.)'den Resulullah (s.a.v.)'ın:
(Bölümün numarası 13; Page No. 394) Altını, altınla satmayınız, ancak misli misline olursa müstesna, onun bir kısmını bir kısmı üzerine artırmayınız. Gümüşü gümüş ile satmayınız, ancak misli misline olursa müstesna, onun bir kısmını bir kısmı üzerine artırmayınız. Onlardan ortada olmayanı hazır olan şeyle satmayınız.
buyurduğunu nakletmişlerdir. Hadis şu lafızlar ile de kaydedilmiştir:
Altın altınla, gümüş gümüşle, buğday buğdayla, arpa arpayla, hurma hurmayla ve tuz tuzla misli misline, eşit ve peşin şekilde değiştirilir. Kim artırırsa yahut artırmayı isterse faize girmiş olur. Bu konuda alan da veren de eşittir.
Bu şekilde de hadisi Buhari ve Ahmed b. Hanbel rivayet etmektedir.
Şüphesiz ki, Kur'ân ve sünnetteki deliller faizin iki şeklinin de yani hem Riba-i Fadl (tartılan veya ölçülen şeylerin kendi cinsi ile peşin olarak ve fakat ziyadesi ile satılması) hem de Riba-i Neseinin (tartılan veya ölçülen şeylerin kendi cinsi ile veresiye olarak mübadele etmek) haram olduğunu ortaya koymaktadır. Faizin müslümanların kendi aralarında veya müslümanlar ve islam ve müslümanların düşmanları olan kafirler arasında cereyan etmesi arasında bir fark yoktur. Bilakis her türlü faizli işlemin yasak olduğuna hükmedilmiştir. Yapılan akdin tarafları borç konusunda ihtilaf etmiş olsalar bile bu böyledir. Amerika'da bir çok fakir müslümanın bulunması ve
onların
şiddetle yardıma ihtiyacı olduklarının öne sürülmesine gelince, bu durum bankalardan faiz alınması ve bununla fakirlere yardım edilebilmesini mübah yani yapılabilir kılmaz, ihtiyacın şiddeti bu şekilde ölçü olamaz. Yapılacak olan işlemin Amerika'da
veya
başka bir ülkede yapılması durumu değiştirmez. Ki bu Allah'ın Kur'ân ve sünnet hükümleriyle haram kıldığı şeyi mübah kılacak bir zaruret değildir. Ayrıca onların ihtiyaçlarını giderecek ve ihtiyaçlarının şiddetini azaltacak başka yollar da bulunmaktadır.Aynı şekilde bankaların islam düşmanlarına ait olması, o bankalardan faiz almayı mübah kılmaz. Nitekim onlar ve bizim aramızda ticari ve kültürel ilişkiler devam etmektedir. Böylece yapılan her türlü işlemden her iki tarafın da menfaati bulunmaktadır. (Bölümün numarası 13; Page No. 395) Kalbinde islam düşmanlarına karşı buğzeden kişi, kafirlerin kendi sırtından kazanmasını istemez. Çünkü belki de onlar bununla müslümanlara tuzak kuracaklardır. Müslümanların, paralarını bu bankalara yatırmamaları mallarını bu şekilde harcamamaları ve onlara bu şekilde dolaylı olarak yardım etmemeleri gerekir. Bir Müslümanın mümkünse malını kar payı ile işlem yapan katılım bankalarına veya onlar dışında farklı kurumlara yatırması gerekir. Bu mümkün değilse ve buna mecbur kalırlarsa onlar dışında bankalara yatırabilirler. Fakat asla faiz almamaları gerekir. Günümüzde müslümanlar islami bankalar tesis etmeye başladılar. Böylece müslümanların paraları ile yatırım yapmaları ve bu şekilde Allah'ın izniyle mallarını korumaları kolaylaşmaktadır. Bu islami bankalara destek verildikçe bizler faizli bankalardan daha da zengin hale gelebiliriz. Allah başarıya ulaştırandır.
Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.