Asıl olan namazların tertiple kılınmasıdır

(Bölümün numarası 8; Page No. 128) Boş sayfa (Bölümün numarası 8; Page No. 129)  Yolcunun mukime uyması. (Bölümün numarası 8; Page No. 130) (3498) no'lu fetva: Soru: Ben, umre ve hac niyetiyle H.7/12/1400 tarihinde Mekke'ye geldim. Öğle ve ikindi namazı arasında, tavaf etmek ve sa'y yapmak üzere Harem'e girdim. Sa'y şavtları esnasında ikindi namazı için ezan ve kamet vakti geldi. Ben, cem' ve kasr olarak iki vaktin namazına niyet ederek henüz öğleyi kılmadım. Müslümanlar kıbleye yöneldiler ve namaza başladılar ve ben aralarındayım. Bu durumda vaktim ve yerim, gerektiği gibi tertiple namazı kılmaya müsait olmadı. Ben bir fırsat yahut Harem'in dışında dahi namaz kılacağım bir mekan bulamayacağımı anladım ve iki rekat öğle namazı iki rekat da ikindi namazı yerine cemaatle namaza niyet ettim. Ancak ben, sa'yin şavtlarını bitirince Harem'in dışına çıktım ve kaldırımda cem' ve kasr yaparak namazı kıldım. Sa'y esnasındaki namazımın hükmü hakkında bana bilgi veriniz, Allah sizi hayırla mükafatlandırsın. Şunu söyliyeyim ki, birinci farz önce sonra da ikincisi eda edilmek suretiyle bilindiği üzere tertiple namazımı kılmak için sa'yden çıkma fırsatım olmadı.


(Bölümün numarası 8; Page No. 131) Cevap: Asıl olan, namazların tertiple kılınmasıdır. Yolcunun da yapması gereken, mukimin arkasında namaz kıldığı zaman onunla birlikte namazı dörde tamamlamasıdır. Dolayısıyla öğlenin yerine iki rekat ve ikindinin yerine iki rekat kılmak niyetiyle imamla birlikte kıldığın dört rekat namazın sahih değildir. Bundan sonra tertiple iki namazı iade etmende sana bir mahzur yoktur, bilakis sevaba muvaffak olmuşundur. Zikrettiğin bu gibi dar durumda senin için evla olan, imamla birlikte namaz kılman ve öğle namazına niyet etmen sonra da bundan sonra ikindi namazını kasr olarak kılmandır.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.


Tags: