(Bölümün numarası 9; Page No. 198) (5082) no'lu fetvanın dördüncü sorusu:
Soru 4: Bazı âlimler, zekat gereken nakdi paraların nisabının, 56 Suudi Riyaline müsavi olduğunu söylüyorlar. Diğerleri de şöyle diyorlar: Bu nisap, insanların elindeki maddi imkanlar az iken kararlaştırılmıştır. Şimdi ise, altın ve gümüşün kıymeti değişti ve geçmişteki 56 Riyal bu gün yaklaşık iki bin (2000) Suudi Riyaline müsavidir. Bu meselede gerçek hüküm nedir?
Cevap 4: Allah Te'âlâ, Resûlünü (s.a.v.) hidayet ve hak din ile gönderendir. Dinini, kıyamet gününe kadar bütün yaratılmışlar için genel, kamil ve ebedi bir şeriat olarak kılmıştır. Allah Te'âlâ, yaratılmışların durumlarının değişeceği, paraların kıymetlerin değişeceği, insanların ona olan ihtiyaçlarının ve faydalarının boyutu gibi, şu ana kadar olan ve dünyanın sonuna kadar olacak olan şeyleri bilmektedir. O (c.c.), mallardaki zekatın nisabının belirlenmesini ve hak sahiplerine sarf edilen zekatın verilecek miktarının belirlenmesini şu ayette Resûlü Hz. Muhammed'e vahyetmiştir:
Sadakalar (zekâtlar)..., yoksullara, düşkünlere,...
(Bölümün numarası 9; Page No. 199)
Ayete bak. Malın nisabı ve zekat olarak verilecek miktar, asırların ve insanların durumlarının değişmesiyle ve malların kıymetlerinin değişmesiyle değişecek olsaydı, Allah onu beyan eder ve bu durumlara uygun değişik kaideleri Resûlüne (s.a.v.) vahyeder ve kullarına olan merhametinden dolayı böyle bir durum ortaya çıktığı zaman buna göre tatbik edilirdi. Fakat O, bunu yapmamıştır ve O her şeyi bilen, hikmet sahibi, son derece rahmet ve merhametlidir. Bu da gösteriyor ki, nisap, verilmesi gereken miktar ve zekatın verileceği yerlerin dini tahdidi, seneler boyu kıyamete kadar değişmez.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.