(Bölümün numarası 2; Page No. 373) Birinci soru, (3008) no'lu fetvadan:
Soru 1: Ben Irak'ın kuzeyinde Şia mezhebine mensup kabilelerle
karışık bir şekilde sınıra yakın bir bölgede
yaşayan bir kabileye mensubum. Bu kimseler türbelere ibadet ediyorlar, içlerinden birisi kalkıp: Yâ Ali, Yâ Hüseyin! dediğinde o türbeleri Hasan, Hüseyin ve Ali diye isimlendiriyorlar. Onların bazılarıyla nikah ve diğer her türlü konuda karışmış durumdayız. Onlar köylerde ve yerlerinde iken onlara nasihat ettim ama dinlemediler. Benim bunlara vaaz edecek bilgim yok ama onların bu durumunu hoş görmüyorum ve onlara karışmıyorum. Onların kestiklerinin yenmeyeceğini işittim. Ancak bizim kabileler hiç bir sınırlandırma getirmeden onların kestiklerini yiyorlar. Bu zikrettiğimiz şeyler ışığında zatınızın açıklama yapmanızı istiyoruz.
Cevap 1: Durum zikrettiğin gibi
Ali,
Hasan ve
Hüseyin (r.a.)'a v.b. dua ediyorlarsa (yani onlardan yardım istiyorlarsa)
bu onları islamdan çıkaran büyük bir şirktir. Müslüman kadınları onlarla evlendirmek helal değildir. Bize de onların kadınlarıyla evlenmek helal değildir. Onların kestiklerini yememiz de helal değildir. Allah teâlâ bu konuda buyurdu ki:
İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kadından, imanlı bir câriye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) cehenneme çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar.
Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.