Allah, ümmetimin yanlışlıkla ve unutarak yapmış oldukları günahları affetmiştir

(Bölümün numarası 4; Page No. 401)  Allah, ümmetimin yanlışlıkla ve unutarak yapmış oldukları günahları affetmiştir. Beşinci soru, (4246) no'lu fetvadan: Soru 5: Peygamber efendimizin (s.a.v.) şu sözünün manası nedir?: Allah Teala, ümmetimin yanlışlıkla, unutarak ve zorlanarak (ikrâh) yapmış oldukları günahları affetmiştir.


Cevap 5: Bu hadisi İbn Mâce Ebu Zer el-Gıfari'den, o da Peygamber'den (s.a.v.) rivayet etmiştir. Yine bu hadisi Taberani "el-Kebir" kitabında ve Hakim "el-Müstedrek" kitabında rivayet etmişlerdir. Her ikisi de Hz. Peygamber'den (s.a.v.) İbn Abbas (r.a.) tarıkıyla rivayet etmişlerdir. Hakim hadis hakkında şöyle demiştir: Hadis, ikisinin şartına göre sahihtir. Ebu Hatim de şöyle demiştir: Hadis sübut bulmamışıtır. Hadisi ondan Hafız İbn Hacer "Bülûğu'l-Meram" kitabında nakletmiştir. Hadisi Taberani "el-Kebir" kitabında Peygamberimizin (s.a.v.) mevlası Sevbân'dan (r.a.) fakat zayıf bir senetle rivayet etmiştir. Heysemi'nin "Mecmeu'z-Zevaid"de dediği gibi ki, burada hatadan maksat: bilerek yapmanın zıddıdır. Unutma ise: Hatırlama ve ezberlemenin zıddıdır. Bunun anlamı şudur: Allah Te'âlâ, yanlışlıkla veya unutarak bir günah işleyen veya bir vacibi terkeden birisini sorumlu tutmayacağı ile ilgili ümmeti hakkında Peygamberi Muhammed'e (s.a.v.) ikramda bulunmuştur. Bununla, Allah Te'âlâ katında günahkar olmaz. (Bölümün numarası 4; Page No. 402) Yanlışlıkla veya unutarak yaptığı hataların ve işlediği hatalardan dolayı kendisine gerekli olan şeyin telafisine gelince bu, delilleri tafsilatıyla incelemeyi gerektirir. Bazen ona bazı hükümlerin uygulanması gerekir. Mesela, hataen öldürmede diyet ve keffaret gerekir. Sehiv secdesi, unutulan namazın kazası ve Haremde avlanmanın cezası ve keffaretinde olduğu gibi, unuttuğu yahut yanlışlıkla yaptığı şeyi tekrar telafi eder. Bazen de bir şey gerekmeyebilir. Mesela, mükellef unutarak orucunu bozduğu zaman orucun kazası ve unutarak yeminini bozduğu zaman yemin keffareti gerekmez.Günah işlemeye zorlanan birisi, bundan ancak o günahı işlemekle kurtulabilecekse, yapmaya zorlandığı fiili işlemekte ona bir günah olmaz. Yeter ki, yapmaya zorlandığı haramları kerih görerek ve onu helal saymayarak, kalbi imanla dopdolu olsun. Ancak bir başkasını öldürmeye zorlanmak istisnadır. Öldürmeye zorlandığı kimseyi öldürmekle günah işlemiş olur. Çünkü bunda kendi canını kurtarmak için, bir başkasından dolayı onun canına kıyma durumu vardır.Bir vacibi terk etmeye zorlamaya gelince, onu terk etmesinde bir beis yoktur, ancak delillerin gerektirdiği duruma göre engel ortadan kalkınca onu kaza etmesi gerekir.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.


Tags: