(11056) Numaralı fetvanın birinci sorusu:
Soru 1:
Veda ederken: (Allah ve Resulüne tevbe ettim) ve (Seni Allah'a ve Resulü'ne emant bırakıyorum); zikirlerde: (Allah ve Rasulü bize yeter) sözlerini söylemek caiz midir? Bazı insanlar bunların doğru olduğu söyleyerek bizimle tartışmaktalar. Allah sizi hayırla mükafatlandırsın.
Cevap 1: Tövbe ve yönelme, Allah'a yaklaşmak demektir. Şu ayette Allah bunu emretmektedir:
Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.
Yüne Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez.
Bunlar Allah'ın yarattığı hiçbir kimseden, mukarreb (Allah'a yakın) meleklerden, gönderilen peygamberlerden olmaz. Aynı şekilde hesap görme ve kâfi olma da ancak Allah'tan olur. Bu sebeple Allah tevhid ehlini övmüştür. Ki onlar Allah bize yeter diyerek, Allah'ı birlemişlerdir. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur ki:
Bir kısım insanlar, müminlere: "Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!" dediler.
(Bölümün numarası 24; Page No. 299) Onlar şöyle demediler: "Bize Allah ve Rasulü yeter". İbn Kayyim (r.a.) şu ayetin tefsirinde şöyle demektedir:
Ey peygamber! Sana ve sana uyan Mü'minlere Allah yeter.
Yani: Allah sana yeter. Sana uyanlara da yeter. Allah’tan başkasına ihtiyaç duymazsınız. Bu görüşün Şeyhu’l-İslam İbni Teymiye’nin de görüşü olduğunu zikretmiştir. Şöyle diyen kimseyi hatalı görmüştür: Bundan maksat: Allah sana yeter. Mü’minler sana yeter. Nasıl ki tevekkül, sakınma, ibadet yalnızca Allah için yapılıyorsa, “Sadece Allah yeter, kafidir” sözüne göre, bu söz (müminler sana yeter sözü) hatalıdır.
Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur ki:
Eğer sana hile yapmak isterlerse, şunu bil ki, Allah sana kâfidir. O, seni yardımıyla ve Müminlerle destekleyendir.
"Hasb/yeter" ile "te'yid" arasını Allah ayırdı. "Hasb" sadece Allah'a mahsustur. "Te'yid" ise, Allah'ın ve kullarının yardımıyladır. Allah kullarından tevhid ehli olanları övmüştür. Ki onlar Allah'ı birlediler. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur ki:
Bir kısım insanlar, müminlere: "Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!" dediler.
Onlar, "Allah ve Resulü bize yeter" demediler. Allahu tealanın bu ayetinin bir benzeri de şudur: (Bölümün numarası 24; Page No. 300)
Allah bize yeter, yakında bize Allah da lütfundan verecek, Resûlü de. Biz yalnız Allah'a rağbet edenleriz.
Bu ayette vermeyi Allah'a ve Rasulü'ne nasıl has kıldığını; (hasb'i) yeterli olmayı ise sadece kendisine has kıldığını düşün. Allah şöyle dememiştir: (Allah ve Rasulü bize yeter.) Bilakis onu kendisinin hakkı olduğunu belirtmiştir. Dediği gibi
Biz yalnız Allah'a rağbet edenleriz.
Rağbeti de sadece kendisine has kılmıştır. Dediği gibi
ve yalnız Rabbine yönel.
Rağbet, dönüş, yeterli olma, sadece Allah'a mahsustur. Ki, ibadet, takva, secde, adak, yemin sadece Allah'a yapılır.ilaahir... Tövbe ederken kimi insanların şöyle dediği bilinmektedir: (Allah'a ve Resulü'ne tövbe ettim.) Bu caiz değildir. Şu sözleri de caiz değildir: (Allah ve Rasulü bize yeter.) Bu söz şirktir. Bir kimseyi yolcularken bazılarının şöyle demesi de caiz değildir: (Seni Allah'a ve Resulü'ne emanet bırakıyorum). Çünkü Ebu Davud ve Tırmizi'den şöyle rivayet edilmiştir:
İbni Ömer (r. anhümâ) bir yolculuğa çıkacak kimseye şöyle derdi: Yanıma gel de, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bizimle vedalaştığı gibi seninle vedalaşalım. Resûl-i Ekrem şöyle vedalaşırdı: “Dinini koruyup emanetlerini ifa etmen ve amellerini hayırla sonuçlandırman hususunda seni Allah’a emanet ediyorum.”
(Bölümün numarası 24; Page No. 301) Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.