Allah'tan başkasina ( ölü, gaip vs) dua etmek ve onlardan yardim dilemek

(3068) Numaralı fetva: Soru 1 : Bu günlerde, ölüleri sevme konusunda aşırıya kaçan bir İslami cemaat görüyoruz, onlara dua ediyor, ihtiyaçlarını onlardan diliyor, başlarına gelen musibetleri - ölülerin çağrıldıkları zaman meclislerine gelip onların sıkıntılarını gidereceğine inanarak - onlara şikayet ediyorlar. Aralarındaki yaygın adetlerden biri de şu: İnsanlar karanlık bir odada gece vakti toplanıp, Abdülkadir-i Geylani radiyallahu anhu) hazretlerine -bunu onun emrettiğine inanarak- bin defa duada bulunuyor ve böylece onun gelip ihtiyaçlarını gidereceğine inanıyorlar. Delil olarak ta aşağıda arz edeceğimiz beyitleri gösteriyorlar, bu beyitleri büyük bir huşu, saygı, sevgi ve alçakgönüllülükle okuyorlar. O beyitlerden bir kısmı şöyle :Ey göğün ve yerin Kutbu ve GavsıEy gözlerimin feyiz kaynağı, cömertliği ve yağmuruEy iki Ali'nin çocuğu, onların mirasını sen elde ettinEy Muhyiddin diye çağrılanların en hayırlısıEy tüm zamanların en büyük GavsıKesinlikle en büyük veliAllah'a muhtaçların en iyisiSen ki dini ihya eden ismini aldınAllah'ın sana hitabı geldi; duydunEy Gavs-ı Azam yakınımda olSen benim kainattaki parıldayan halifemsinUlu bir isimle adlandırıldın: Dinin ihyacısı (Bölümün numarası 1; Page No. 129) Ve şu beyitler : Kim halvetteyken benim ismimi bin defa çağırırsaHimmetinde azimli ve gafletten uyanarak Bu davetine aceleyle cevap veririmEy Abdülkadir Muhyiddin diye çağırsınEy Gavs- Azam Abdülkadir, acele!Efendim, Ey Muhyiddin, gel banaVe şunlar : Ey efendim, dayanağım, yardımcım, medetçimDüşmanlarıma karşı bana arka çık, medet eyleİsteklerimin barınağı, tut elimden, bana imdat eyleAllah'ın, içimizdeki halifesi MuhyiddinDivanelerin sığınağı, şaşkın kalbin emanıZayıfın barınağı, adak adayanın kastının garantisiDenizde sürçene yardıma koşanEy efendilerin efendisi Abdülkadir (Bölümün numarası 1; Page No. 130) Bu beyitleri okuyup, bin defa Muhyiddin Abdülkadir diye nida ediyorlar. Yine bizde Nahor kentinde bir evliya var, müslümanlar onu huşu ve saygı içinde şöyle çağırıyorlar : Ey Nahur'un sahibi bana yardımcı olKulağımda, azalarımda ve güzel görmemdeÖmrüm uzasın, kısa bir ömür değilEy hayırların kendisinde cem'olduğu kişi AbdülkadirÖvünenin övündüğü günde bana sığınak olSon günde, dünyanın zorluklarına karşıBu tarz beyitler çok fazladır ve hemen her evde - içinde Kuran bulunmasa bile - bu beyitler vardır. Her münasebetle , törenlerde vs. bunları okuyorlar ve dini ilimlere mensup kişiler de bu toplantılara katılıp bu durumları caiz görüyorlar. (Bölümün numarası 1; Page No. 131) Sizden ricamız; bu beyitlerin manası üzerinde düşünüp, sonra da aşağıda soracağımız soruların cevabını, Kur'an ve sünnetten delillerle, açık bir şekilde vermenizdir. Bu cevapları neşredip, müslümanlara ulaştıracağız, ta ki hak ortaya çıksın ve batıl yok olsun. Belki onlar da hidayete gelirler.Soru 1- Bir müslümana bu tarz beyitleri, ibadet amacıyla ve içerdiği anlamlara inanarak okuması caiz olur mu? Soru 2: Bir müslümanın, Abdülkadir Geylani hazretlerini, karanlık bir odada, tam bir huşu ve saygı içinde, bin defa çağırıp yanına gelmesini istemesi caiz midir? Soru 3: İslamda bunu yapanın hükmü nedir? Soru 4: Bir müslümanın bu inançtaki insanların arkasında namaz kılıp, toplantılarına iştirak etmesi caiz midir? Bunlara karşı ne yapmamız gerekir?


Cevap : Öncelikle : Allah'tan başkasına dua etmek (ölüler, gaip kişiler vs) ve onlardan sıkıntılarını gidermek, hastalarına şifa vermek v.b. hususlarda yardım dilemek şirktir. Çünkü bu dua ve yardım dileme, ibadet ve Allah'a yakınlıktır, bu şekilde sadece Allah'a yönelmek tevhit, başkasına yönelmek ise büyük şirktir. Aynı şekilde, soruda geçen dua ve benzerlerini okumak ve bunlara inanmak ta büyük şirktir, kişiyi İslam dairesinden çıkarır. Allah'a sığınırız!. Allah teala buyuruyor ki : Allah'ı bırakıp da sana fayda veya zarar vermeyecek şeylere tapma. Eğer bunu yaparsan, o takdirde mutlaka sen zalimlerden olursun.(106)Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O'ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O'nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir. (Bölümün numarası 1; Page No. 132) Ve yine : Mescitler şüphesiz Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın (ve kulluk etmeyin). Yine Allah teala buyurur : Her kim Allah ile birlikte diğer bir tanrıya taparsa, -ki bu hususla ilgili hiçbir delili yoktur- o kimsenin hesabı ancak Rabbinin nezdindedir. Şurası muhakkak ki kafirler iflah olmaz. Dua ve yardım dilemeyi sadece Allah'a tahsis etmeye delalet eden daha pek çok ayet vardır. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in de şöyle dediği sabit olmuştur : Bir şey istediğinde Allah’tan iste ve yardım istediğin zaman, Allah’tan yardım iste .İkinci olarak : Dolayısıyla, bir Müslümanın Şeyh Abdülkadir Geylani veya bir başkasını, -ister nebi, ister veli olsun- huzura gelmesi, tasalı birine yardım etmesi, birinin sıkıntısını gidermesi, hazırunun onun gelişiyle bereketlenmesi veya başka bir amaçla çağırması caiz değildir, hatta bu şekilde bir nida büyük şirktir. O zat, kendisine dua edenlerden beridir, onları ne duyar, ne icabet eder. Cenab- Hakkın, rububiyyetini zikrettiği ayetlerden sonra söylediği gibi : İşte (bütün bunları yapan) Rabbiniz Allah'tır. Mülk O'nundur. O'nu bırakıp da kendilerine taptıklarınız ise, bir çekirdek kabuğuna bile sahip değillerdir.(13)Eğer onları (putları) çağırırsanız, sizin çağırmanızı işitmezler. Faraza işitseler bile, size cevap veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koşmanızı reddederler. (Bu gerçeği) sana, her şeyden haberi olan (Allah) gibi hiç kimse haber veremez. (Bölümün numarası 1; Page No. 133) Üçüncü olarak : Bütün bu zikrettiklerimizden de anlaşıldığı üzere, bu işleri yapan müslümanlar, Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflere göre büyük şirke düşmüş, müşrik olmuşlardır.Dördüncü olarak: Buna binaen, bu kişilerin arkasında namaz kılınmaz, zira büyük şirke düşmüş, İslam dairesinin dışına çıkmışlardır. Başarı Allah'tandır!Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.),âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.


Tags: