(Bölümün numarası 1; Page No. 153) İkinci soru,(8818) no'lu fetvadan:
Soru 2: Ramazan ayında her iki rekattan sonra sahabeden her hangi birisini vesile kılarak dua ediyorlar ve şöyle diyorlar: Falan büyük sahabinin hayatı hürmetine Allah namazımızı ve orucumuzu kabul etsin. Ben kendilerine nasihat ettim ama fayda vermedi ve bundan sonra kendi başıma caminin bir kenarında namazımı kılıyorum. Onlarla beraber namaz kılabilir miyim, yoksa yaptığım gibi kendi başıma mı olayım?. Bana fetva veriniz, Allah sizi hayırla mükafatlandırsın.
Cevap 2: Resûlüllah hürmetine, falan sahabe hürmetine, onlardan başka biri hürmetine, yahut onun hayatı hürmetine dua etmek caiz değildir. Çünkü ibadetler tevkîfîdir ve Allah bunu meşru kılmamıştır. Ancak kullarını, falan falan hürmetine ve onun hayatı hürmetine değil, O'nun isimleriyle, sıfatlarıyla, tevhidiyle, O'na imanla ve salih amellerle sadece O'na tevessül etmeyi meşru kılmıştır. Mükelleflerin, Allah Te'âlâ'nın koymuş olduğu kanunla yetinmeleri gerekir. Buradan anlaşılıyor ki, falan hürmetine ve hayatı ve hakkı hürmetine diye tevessülde bulunmak, dinde ihdas edilen bid'atlardandır. Peygamber'den (s.a.v.) sahih olarak şöyle rivayet edilmiştir:
Kim bizim dinimizde olmayan bir şeyi ortaya çıkarırsa, o merduttur, makbul değildir.
Bu hadisin sıhhati üzerinde ittifak edilmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Her kim işimiz (dînimiz) üzere olmayan bir iş işlerse, o işlediği şey reddolunmuştur.
(Bölümün numarası 1; Page No. 154)
Hadisi İmam Müslim Sahih'inde rivayet etmiştir.
Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.