(2185) Numaralı fetva:
Soru: Size bildireyim ki, hicri tarihiyle 06.10.1398 cuma gecesi hanımımı bir cemaatin düğün salonunda yapılan düğüne gönderdim. Sabah namazında hanımıma geldim ve onun salondan ayrılıp benimle gelmesini istedim. Sonra ona şahsen ulaşacak birkaç haberci gönderdim, ama o tüm kadınlar salondan çıkmayana kadar salondan ayrılmayı reddetti. Sonra bir yakınımı yeniden ona yolladım ve gönderdiğim yakınıma şöyle dedim: Senden ona şunu iletmeni rica ediyorum: Eğer şimdi çıkmazsa bana haramdır ve benim eve giremez. (Bölümün numarası 20; Page No. 81) Yakınım ona ulaştı. Ve bana dedi ki, eşim oradan ayrılıp bana gelmeyi reddetmiş. Şimdiye kadar evime girmedi. Benimle gelmeyi reddettiği için babasıyla aralarında anlaşmazlık çıkıncaya kadar babasının evinde kaldı. Bana şer'i fetva vermenizi rica ediorum. Ben hanımıma geri dönebilir miyim, dönemez miyim? Bu haramın karşılığında birşeyler ödemem gerekir mi? Bana bu konuda fetva vermenizi ve eşimin babasını ikna edecek bir delil getirmenizi rica ediyorum.
Cevap:. Eğer olay belirttiğin gibi ise eşin evine girdikten sonra senin yemin keffareti ödemen gerekir. Bu: on fakire hurma veya buğday veya pirinç veya ev ehline yedirdiğin yiyeceklerden beş sa` (ölçü birimi) miktarında yedirme, her fakire yarim sa` miktarı; veya on fakir giydirme; veya köle azat etmedir. Eğer bunlardan her hangi birini yapamazsan üç gün oruç tutmadır. Efdal olanı üç gün peş peşe tutmaktır. Allah Te'âlâ'nın dediği için
Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sınırı aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez.(87)Allah'ın size helal ve temiz olarak verdiği rızıklardan yeyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah'tan korkun.(88)Allah, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin keffareti, ailenize yedirdiğinizin orta hâllisinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkânı) bulamazsa, onun keffareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin keffareti budur. Yeminlerinizi tutun. Allah, size âyetlerini işte böyle açıklıyor ki şükredesiniz.
(Bölümün numarası 20; Page No. 82) Başarı Allah'tandır! Allah, Peygaberimiz Hz. Muhammed'e, (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.